Tiroit Hastalıklarına Karşı Nasıl Beslenmeli

Tiroit Hastalıklarına Karşı Nasıl Beslenmeli


Vücudun orkestra şefi olarak nitelendirilen tiroit bezinin korunması için taze kuzu eti, yumurta, mevsimine uygun taze meyve ve yeşil sebzelerin yanı sıra balık tüketimine de önem vermek gerekiyor.

Endokrin sistem bir bütündür ve oldukça hassas bir organ olan tiroit bezi bu sistem içinde yer alır. Tiroit bezi, beyinde yer alan hipotalamus ve hipofiz bölgelerinin kontrolü altındadır. Tiroit bezinde tiroit hormonlarının sentezi ve kana verilmesi için birçok enzimin normal aktivite göstermesi gerekir. Yeterli oranda tiroit hormonunun oluşması için tirozin aminoasidi ve iyoda ihtiyaç vardır. Tiroit ve endokrin hormonları birbirlerini direkt olarak etkiler. Örneğin kortizol ve insülin hormonları, tiroit hormonlarını değişik aşamalarda etkileme potansiyeline sahiptir. İyot ve tirozinden sonra tiroit sağlığı için vazgeçilmez olan besin maddeleri selenyum ve çinkodur. Selenyum ve çinko, tiroit hormonu yapımında yer alan enzimleri ve T4 hormonunu dokularda T3 hormonuna dönüştüren enzimleri aktif hale getirerek önemli bir işlev görür. Çinko ayrıca hipofizden TRH hormonunun salınımına yardımcı olur. Selenyum da antioksidan bir bileşiktir.

Tiroit sağlığı için tüketilmesi gereken yiyecekler

İyot: Yağlı balıklar
Tirozin: Esmer pirinç kepeği, peynir, mısır, süt ürünleri, yumurta, balık, taze kuzu eti, deniz ürünleri, yer fıstığı, balkabağı çekirdeği, susam, kesilmiş sütün suyu, tam buğday gibi protein bakımından zengin besinler
Omega 3: Yumurta, yağlı balıklar, yeşil yapraklı sebzeler, keten tohumu, ceviz
Tekli doymamış yağ asitleri: Zeytin, avokado
Selenyum: Balık, kuru baklagiller, mantar, susam, ay çekirdeği, selenyumdan zengin yumurta
Çinko: Badem, istiridye, yengeç, tavuk eti, hindi eti
Antioksidan, vitamin, mineral ve fitobesinler: Yeşil yapraklı sebzeler, dereotu

Tiroit Hastalıklarına Karşı Nasıl Beslenmeli
Tiroit Hastalıklarına Karşı Nasıl Beslenmeli

Hastalar nelere dikkat etmeli?

Tiroit hastalıklarında, özellikle de hipertiroit ve hipotiroitte serbest radikal miktarı artar. Hipertiroitte metabolizma çok hızlı olduğu için önemli miktarlarda vitamin ve mineral kaybı söz konusudur. Bol vitamin ve mineralin yanı sıra, yeterli miktarda antioksidan ihtiva eden sebze ve meyvelerden zengin bir diyet yapmak önemlidir. A,B, C ve E vitaminlerinin gıdalarla yerine konması mümkün olmazsa, vitamin takviyesinin yapılması gerekir. Hipertiroitte omega 3 ihtiyacı da artar. Keten tohumu, ceviz, yeşil yapraklı sebzeler bu açıdan çok önemlidir. Fakat balıklarda omega 3 ile birlikte bol miktarda iyot bulunduğu için hipertiroidi olan hastaların fazla balık tüketmesi uygun olmayabilir. Hipertiroitte osteoporoz sık karşılaşılan bir bulgudur. Bu nedenle kalsiyum ve magnezyumdan zengin besinlerin tüketilmesi ve güneşten yararlanmak uygun olur. Sigara ve alkol hipertiroit durumunda tablonun ağırlaşmasına ve tekrarlamasına yol açabilir, bu nedenle uzak durulmalıdır. Hipertiroitte kas kaybını önlemek için proteinden zengin gıdaların tüketilmesi özellikle önemlidir. Hipertiroidi olanların genellikle kolesterolü yüksek olduğundan kolesterol bakımından zengin hayvansal ürünlerin tüketiminden uzak durulmalıdır.

İlginizi Çekebilir; Tiroid Kanseri ve Nodülü

Tiroit sağlığını bozan etkenler

Guatrogenler: Karalahana, turp, Brüksel lahanası, karnabahar, kırmızı turp, şalgam. Bu besinlerin içinde bulunan ve tiroidi olumsuz etkileyen izotiyosiyanatların etkisi bu besinleri pişirmekle azalabilir.
Kafein: Kahve, çay, çikolata, meşrubat. Kafein hipofiz bezinden ACTH hormonunu salgılanmasına ve kortizol seviyesinin yükselmesine yol açar.
Çevresel toksinler, ağır metaller: Fluor, klor, cıva ve diğerleri
Sigara: Sigara dumanında yer alan tiyosiyanat, iyodun tiroit bezi tarafından tutulmasını azaltır, sigara tiroit bezini ve nodülleri büyütür.
Basit karbonhidratlar: Basit karbonhidratlar fazla miktarda insülin salgılanmasına neden olur. İnsülin de kortizol gibi tiroit sağlığını olumsuz etkilemektedir.
– Alkol
– Yapay tatlandırıcılar
– Stres hormonu (kortizol)

 

Her tiroit nodülü kanser işareti midir?

Tiroit nodüllerinin kanser olup olmadığı önemli bir sorundur. Bu bakımdan tiroit kanserleri için belirlenmiş risk faktörleri vardır. Baş, boyun bölgesi ve göğse radyoterapi uygulanmış olması, nodülün erkekte, çocukta veya genç, erişkin yaşta ortaya çıkması, nodülün ses kısıklığı ve komşu bölgelerde bezelerle birlikte ortaya çıkması kanser açısından önemlidir. Nodülün büyüklüğü de önem taşır. İki cm’den büyük nodüllerin dikkatli bir şekilde incelenmesi ve kanser olmadığının mutlaka belirlenmesi gerekir. İki cm’den küçük nodüller komşu bölgelerde bezelerle birlikte, sert ve çevre dokulara yapışıklık gösteriyor ise risklidir ve gerekirse cerrahi işlem uygulanarak alınmalıdır. Tiroit nodüllerinin incelenmesinde tiroit sintigrafisi önemlidir. Tiroit sintigrafisinde sıcak görünen nodüllerin kanser olmadığı söylenebilir. Nodül soğuk yani radyoaktif madde tutmamış ise kist, nodül veya kanser olabilir. Nodüllerin değerlendirilmesinde tiroit ultrasonografisi önemlidir. Tecrübeli bir radyoloğun yapacağı ultrasonografik tetkik dikkate alınmalıdır. Nodülün ultrasonografik özelliklerine göre gerekirse ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılmalıdır. Bu süreçte negatif bir sonuç ortaya çıkarsa ve şüphe devam ederse işlem 6-12 ay sonra tekrarlanmalıdır.

No comment

Bir cevap yazın