Tiroid nodülü, tiroid dokusu içerisinde oluşan farklı yapıda ve farklı büyüklüklerde olabilen hormonlardır ve hücrelerin bir araya gelmesiyle oluşurlar. Bazıları mercimek kadar olabiliyorken bazıları ceviz büyüklüğüne ulaşabilmektedir.
İçme suyu ve topraktaki iyot azlığı yüzünden ülkemizde sık görülen bir hastalıktır. Genelde 40 yaşından sonra görülmekte olup tiroid bezinin iltihaplı hastalıkları sonucunda da görülebilmektedirler.
Bireyin aile geçmişinde nodül görülmesi veya nodüllere sebep olan tiroid dokusundaki iltihaplı hastalık geçmişi veya tiroid kanseri geçmişi ve öyküsü varsa özellikle boyun bölgesindeki belirtilere dikkat ederek düzenli kontrollerini yaptırmalıdır. Boyunda şişlik ve ağrı, rahatsızlık hissi ve boyundaki dolgunluk, ses kısıklığı ve senin çatallanması, nefes almada, konuşmada ve yutkunmada güçlük gibi durumlar tiroid dokusunda nodül belirtisi olabilmektedir.
Tiroid dokusunda görülen bu nodüller boyunda şişlik olarak kendilerini belli ederler ancak iki santimetre çapına ulaşana kadar çıplak gözle fark edilmezler. Yüzde beş ve on arasında kanser riski taşırlar ve yalnızca kansere değil başka hastalıklara da sebep olabilir veya bir hastalığın belirtisi de olabilirler.
Nodüllerin sebep olduğu; kansere dönüşme, otonom çalışarak aşırı hormon üreterek hipertiroidiye yol açma veya büyük nodüllerin nefes borusuna baskı yapması sonucu nefes darlığı gibi riskler görülmektedir.
Kişinin hayat kalitesinin artması ve hastalıklardan korunmak adına her ne kadar geneli iyi huylu olsa da nodüller hekim tarafından dikkatlice takip edilmeli ve gerekirse ilaç tedavisi veya radyoaktif iyot tedavisi uygulanmalıdır. Eğer ilerleme görülürse cerrahi işlem uygulanarak bu nodüller tiroid dokusundan çıkartılabilmektedir.
Bireyin kendisinde belirtileri görmesinin ardından doktorun elle muayenesi ve belirli kan testleri yapılmaktadır. Nodüller tıpkı kansere yol açan tümörler gibi ultrason yöntemiyle de görülebilmektedir. Bu ultrason sonucu nodüllerde kanser riski görülürse iğne biyopsisi ile örnek alınmaktadır. Bu örnek sonucunda da gereken tedavi işlemleri başlatılır, genelde bu nodüllerin cerrahi işlemle alınmasına karar verilir.
Yapılan biyopside nodül iyi huylu çıkmış olsa bile ultrason izlemi devam etmelidir. Bu süreçte nodül büyümeye devam ederse ameliyat gerekmektedir.
Nodüller genelde iyi huylu olup kansere dönebilen versiyonları da bulunmaktadır.
Nodüller sıvı dolu veya doku dolu, hormonlu veya hormonsuz olarak dörde ayrılırlar. Bunların arasından içi doku dolu olan nodüller ve hormonsuz nodüller diğer nodüllere göre daha yüksek oranda kanser riski taşımaktadırlar. Büyük, ağrılı ve sert hissi veren nodüllerin kanserleşme riski genelde çok daha yüksektir.
No comment