Radyonüklid Tedavi

Radyonüklid Tedavi


Nükleer tıpta kanser tedavisi için kullanılan radyonüklid tedaviler son yıllarda giderek artan bir hızda çeşitlenmekte ve yapılma sıklığı gitgide artmaktadır.  Hekimler olarak bunun en çarpıcı örneğini son 15 yılda, nöroendokrin tümörlerin tedavisinde kullanıma giren lutesyum tedavileri ile tecrübe ettik. Nöroendokrin tümörlerdeki lutesyum tedavi tecrübesini takiben son yıllarda benzer bir tedavi yaklaşımını prostat kanserinin radyonüklid tedavisinde yaşamaktayız. Bu süreçte keşfedilen ve geliştirilen yeni tanı ve tedavilerin kullanıma girme hızına yetişmek kolay olmasa da başarılı tedavi sonuçlarını görmek hekimler olarak bizlere gerekli motivasyonu sağlıyor. Radyonüklid tedavilerde en yeni gelişmelerden birisi ise günümüzde Radyonüklid tedavilerin ulaşabileceği en üst seviye olarak tanımlayabileceğimiz alfa tedavilerdir.

ATOM TEDAVİSİ VE ALFA TEDAVİ

Radyasyon, kanseri yok etmek için bir asırdan fazladır kullanılan bir yöntemdir. Radyasyon ile kanser hücresi yok edilebilir ancak radyasyon ve kanser tedavisi ilişkisinde ideal formül kanser hücresine en yüksek dozda radyasyonu verirken sağlıklı hücreleri radyasyondan korumaktır. İlerleyen teknoloji sayesinde bu konuda yeni yöntemler sürekli keşfedilmekte ve adım adım ileri gitmekteyiz. Kanser tedavisinde ideal olan hedefe yönelik tedavilerin radyoaktif maddeler kullanılarak yapılan bir şekli olarak radyonüklid tedaviler bu formüle uyan en iyi örnektir. Bu strateji ile tiroid kanseri, prostat kanseri ve nöroendokrin tümörler gibi kanserlerde Radyonüklid tedaviler güvenli ve etkili olarak kullanılmaktadır. Radyonüklid tedavilerde radyasyon kanser hücresine direkt olarak moleküler düzeyde etki etmekte ve özel radyoaktif maddeler damar yolu ile hastaya verilmektedir. Bu radyoaktif maddeler genellikle beta radyasyonu ile kanser hücrelerini tahrip eder.

Her ne kadar verilen maddeler kanser hücresine özgü olsa da normal sağlıklı hücrelerin az da olsa etkilenmesi kaçınılmazdır. Ancak unutulmamalıdır ki kanser tedavisinde en sık kullanılan tedavi yöntemi olan kemoterapi de kanser hücrelerinin yanında sağlıklı hücrelere zarar vermektedir ve bu nedenle oldukça fazla yan etkisi bulunmaktadır. Radyonüklid tedavilerin yan etkisi ise birçok kemoterapi ilacına göre çok daha düşüktür.

Alfa tedavi ise günümüzde radyonüklid tedavilerin gelebileceği en üst seviyedir. Alfa tedavide kanser hücrelerini diğer radyonüklid tedavilerden farklı olarak beta radyasyonu değil alfa radyasyonu tahrip eder. Alfa tedavide klasik radyonüklid tedavilere göre hastalara neredeyse 1000 de 1 oranında daha az radyoaktif madde verilir. Ancak buna rağmen kanser hücresine verdiği radyasyon kat kat fazladır. Üstelik alfa tedavinin menzili kısa olduğu için kanser hücresine ulaştıktan sonra kanserli hücreden fazla uzağa gidemez. Bu nedenle kanserli hücrelerin yakınındaki sağlıklı hücreler diğer radyonüklid tedavilere göre çok daha az etkilenir.

ALFA TEDAVİ HANGİ HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE KULLANILIR ?

Günümüzde alfa tedavi en sık olarak prostat kanserli hastalarda çalışılmaktadır. Hormon tedavisi, kemoterapi gibi tedavilere cevap vermeyen ileri evre prostat kanserli hastalarda Aktinyum ile yapılan alfa tedavi sonuçları umut vericidir. Günümüzde bu gruptaki hastalara verilen lutesyum tedavisinden daha etkili olduğunu gösteren çalışmalar literatürde günden güne artış göstermektedir. Ayrıca lutesyum tedavisine rağmen kanserin ilerlemeye devam ettiği prostat kanserli hastalarda dahi alfa tedaviler ile tam şifa sağlanabildiğini gösteren çalışmalar mevcuttur.

Bunlarıda Okuyabilirsiniz;

Tiroid Kanseri ve Radyoaktif İyot Tedavisi

Metastatik Prostat Kanseri ve Lutesyum Tedavisi

Sık İdrara Çıkma Nedenleri ve Tedavi Yöntemi

Kanser Tedavisinde Aktinyum Tedavisi ve Lutesyum Tedavisi

 

No comment

Bir cevap yazın